Kemik, kas ve eklemler hareket sisteminin doku organlarıdır. Eklem, kemikleri birbirlerine bağlayan yapılar olup, kaslar da hareket sisteminin aktif yapısıdır.
Kırık: Darbe sonucu kemik dokusu bütünlüğünün bozulmasıdır. Kemiğin herhangi bir yerinde olabilir.
Çıkık: Kemiklerin eklem yüzeylerinin birbirinden ayrılmasıdır. En önemli belirti vücut simetrisinin bozulmasıdır. Hareketli eklem bölgelerinde meydana gelir.
Burkulma: Eklem bağlarının ve yüzeylerinin zedelenmesine denir. Bağların bir kısmı gerilmiş veya yırtılmıştır. Kemik eklemleri birbirinden ayrılmamıştır, hareketli eklemlerde meydana gelir. Kırık, çıkık ve burkulmalarda öncelikle bölge tespit edilerek gereksiz hareketlerden kaçınılır. Çünkü, oluşabilecek felç ve diğer anormallikler, kırık olan kemiğin ucunun bir organı ve damarı zedelemesi meydana gelebilir. Kırık veya çıkığı yerine getirmek için uğraşılmaz. Ağrı, şişme ve morarmayı önlemek veya azaltmak için, bölge yukarıda tutulur, elastik bandaja alınabilir ve soğuk tutulur (ilk 12 saat soğuk, daha sonra sıcak). Kırık olan bölgenin tespiti için kullanılan sert, düz maddelere atel denir. Kol ve bacak gibi uzun kemiklerin tespiti için kullanılır. Örneğin, tahta, karton, mukavva gibi.
Köprücük Kemiği kırıkları: Bölge sargı bezi ile (sekizli sargı yöntemi) tespit edilir. Önemli olan kırık bölgedeki omuz bölgesinin hareketsizliğini sağlamaktır. Bu nedenle köprücük kemiği tarafındaki koltuk altı boşluğu bezle doldurulur, her iki köprücük kemiği üzerine katlanmış sargı konur ve koltuk altından bağlanır, Kesinlikle atel kullanılmaz, hasta oturuş pozisyonda hastaneye nakledilir.
Kaburga Kırıkları: Özellikle solunum açısından son derece önemli olup akciğer yaralanmaları açısından dikkatli olunmalıdır. Bu durumlarda hastanın kaburga ve göğüs bölgesi sargı bezi ile tespit edilmeli ve hasta oturur veya yarı oturur pozisyonda sevk edilmelidir.
Kol Kırıkları: Kol atellenerek 900 açı verilir ve üçgen sargı bezi ile boyna asılır. Hasta oturuş pozisyonuna getirilmelidir. Hiçbir atel malzemesi bulunamazsa ceket veya gömlek alt kısmı kaldırılarak kırık bölgeyi kavrayıp üst kısma çengelli iğne ile tutturulur. Hasta oturtularak sevk edilir.
Bacak Kırıkları: Hasta öncelikle sırtüstü yatar pozisyona getirilmelidir. Aksi takdirde kırığın tehlikesi daha fazla olmaktadır. Bacak kırıklarında kırık bölgeyi atele almak son derece önemlidir. Eğer kırık diz ve ayak bileği arasında ise atelin boyu topuktan kalçaya kadar, kırık diz ile kalça arasında ise atelin boyu topuktan koltuk altına kadar olmalıdır. Hiçbir atel malzemesi bulunamazsa, iki bacak arasına yumuşak bir malzeme konulduktan sonra bacaklar birbirlerine bağlanır. Hasta kesinlikle yürütülmemeli ve sedye ile nakledilmelidir.
Omurga kırıkları: Felç riskinin yüksek olduğu kırıklardır. Hastanın önce soluk yolunun açık olup olmadığına bakılır gerekirse solunum yolu açılır. Kırık bölgeden aşağıda hissizlik görülür.Hasta, varsa sırt üstü sert bir tahta veya sedyenin üstüne yatırılarak boyun, bel ve diz altı boşlukları doldurulur ve bağlanır. Tahta yok ise 2 atel koltuk altından topuğa kadar konur ve bağlarla bağlanır. Yaralının sedyeye yatırılması sırasında 3 kişi gereklidir. Kesinlikle ayağa kaldırılmaz, oturtulmaz, aksi taktirde felç olabilir.
Kalça kırıkları: Omurga kırıklarında yapılan uygulamaların aynısı yapılır.